Okula adaptasyon sürecini yavaş yavaş tamamladığımız bu dönemde, çocuğunuzun evdeki rutininin okula taşınması, daha yapılandırılmış ve sınırlarla çevrili bir sosyal ortama girmesiyle birlikte, ebeveynlerden sıkça duymakta olduğum sınır koyma ve sürdürebilme konusunu ele almak istedik.
Sizlere bu konuda, sınırlar neden önemlidir? Neden sınırlara ihtiyaç duyarız? Sınırlar bir çocuğun gelişiminde nasıl bir etkiye sahiptir? Gibi soruları yanıtlamada yardımcı olacak bazı bilgiler vermek istedik.
Çocukların hepsi, okul sürecinde kendini, ilgi ve yeteneklerini fark etmekte ve bunu maksimuma çıkarmak için yeterli güce, özgürlüğe ve kontrole ihtiyaç duymaktadırlar. Doğumdan itibaren belirlenecek sınırlar, çocuğun bu ihtiyaçlarını destekleyerek ebeveynle güvenli ilişkiyi sarsmadan çocuğun uygun davranışa yönelmesine yardımcı olur.
Bir diğer yandan sınır çizmek çok sayıda kural koymak anlamına gelmez. Sınırlar çocukların hem kendilerini hem de yaşadıkları ortamı kavramalarını sağlar. Onlara keşfetme imkanı sunar. Olabildiğince açık, dengeli, tutarlı ve net kurallar; çocuğunuzun güvende hissetme, sorumluluk alma, öz kontrol ve özgürlük gibi kavramları içselleştirmesine yardımcı olmaktadır.
Sınırlar, çocuğa güvende olduğunu hissettir! Çocuğun sosyal becerilerini ve uyumunu artırır! Çocuğun sorumluluk duygusunu geliştirir! Aile ilişkilerini iyileştirir!.
Bildiğiniz gibi, pandemiyle birlikte evde aileyle geçen sürenin artması, iş ve okul gibi alanların da ev ortamına taşınmasıyla, sınır çizme ve kurallar konusunda bazı zorlukları da beraberinde getirdi. Unutulmamalıdır ki, birçok çocuğun yaşamsal deneyiminin büyük bir kısmı pandemi sürecini kapsamaktadır, bu sebeple okul adaptasyonun akabinde sınırların oluşturulması zaman alabilir. Ancak bu noktada en önemli nokta, pes etmeden net bir tavırla çocuğunuzun sınırları tanımasına ve bu sınırlara adapte olmasına destek olmaya devam etmektir. Her çocuk zaman zaman zorlanarak sınır aşımını deneyecektir. Çocuklar, yaşadıkları ortamın kurallarını anlamayı severler. Kendilerinden ne beklendiği, kontrolün kimde olduğu, ne kadar ileri gidebileceklerini ve fazla ileri gittiklerinde ne olacağını merak ederler. Bu esnada ebeveynin tavrı ve tepkisi, çocuğun olası bir sonraki denemedeki davranış şeklini belirleyecektir.
Sınırlar, onaylanan davranışları tanımlamaktadır. Anlaşılır ve net olduğu sürece çocuklar için anlamak ve izlemek daha kolay olacaktır. Karmaşık mesajlar, çocuğunuzun kendisinden ne istendiğini anlayamamasına ve bu nedenle kuralı uygulayamamasına neden olabilir. Örneğin, sınırların olmadığı, ya da tutarlı bir şekilde korunmadığı bir ebeveyn tutumunda, çocuk sürekli talep eden bir yaklaşım benimseyebilir. Talebi katı bir şekilde karşılanmadığında da, umutsuzluğa kapılarak hedef belirlemekten vazgeçebilir.
Sınır Koymada Nelere Dikkat Edilmelidir?
1.Gerçekten gerekliyse ve kararlıysanız “hayır” deyin ve sebebini mutlaka açıklayın. Çocuğunuz bir sebebi olduğunu ve sizin uygun durumlarda “evet” dediğinizi de bilmelidir.
2.Çocuğunuz koyduğunuz kurallara uymuyorsa nasıl bir sonucu olacağına karar verin ve tutarlı olun.
3.Çocuğunuz davranışı gerçekleştirme odaklı olacaktır. Bu sebeple uzun nasihatler faydalı olmayacaktır.
4.Güç savaşına girmeyin. Sakin kalmaya çalışın, bağırıp çağırmayın.
5.Unutulmamalıdır ki sınırlar hayatın her alanında vardır ve olacaktır, her şeye “evet” demek çocuğunuzun uzun vadede zorlanmasına sebep olacaktır.
Bu noktada sınırların netliği, içsel olarak çocuğun ihtiyaç duyma, sorumluluk alma, motivasyon, plan, zaman ayırma, yapma becerisine sahip olmasını sağlar. Bu da çocukta geliştirmek istediğimiz olumlu bir karakter oluşumunu sağlar.
Belirlenen sınırlar, esnek ama gevşek olmayan; belirli ama tartışılamaz olmayan; tutarlı ama gerektiğinde değişebilir; zorlayacak ama incitmeyecek ve örselemeyecek nitelikte olmalıdır.
Örneğin, çocuğa bir sınır konularak yapmaması beklenen davranış söylenirken diğer yandan neleri yapabileceğinden, olası diğer seçeneklerden de bahsedilmelidir. Gerektiğinde sınırlar esnek de olabilir ancak bunun sorumluluğu da belirtilmelidir. Örneğin, akşam 18.00’de 20 dakika ekran saati olan bir çocuk bunu daha erken bir saatte yapmak istiyorsa esnetilebilir; ancak akşam yeniden izleyemeyeceği ve sebebi de net bir şekilde belirtilmelidir. Böylelikle çocuk, sınırların esnek ancak net olduğunu ve bir sebebinin olduğunu da anlayacaktır. Bu noktada, akşam da ekran saatinin yeniden kullanılması çocuğun sınırı yok sayma, daha talepkar olma ve diğer sınırları da zorlama davranışı göstermesine sebep olabilir. Çocuğunuz sizin gerekli olduğu takdirde sınırlar çizdiğinizi bilmelidir. Ayrıca, reddedilmişlik hissine kapılmaması için, onu sevdiğinizi ancak sınır aşan davranışından hoşlanmadığınızı net bir şekilde belirtmelisiniz.
Unutmayın ki her çocuk farklıdır, bu sebeple aile içerisinde sınır ve kuralları konuşarak çocuğunuzun kişilik özelliklerini göz önünde bulundurarak onun için en güvenli ve destekleyici sınırları belirleyin. Bu süreçte çocuğunuza rol model olmak ve bu sınırlara sizin de uyduğunuzu belirtmek önemlidir. Okulda ve evde paralel bir şekilde uygulanan bu tutum, çocuğunuzun kısa bir süre içerisinde sınırları tanımasına ve beklenen davranış ve kavramları içselleştirmesine destek olacaktır.